İşçi konfederasyonları başkanlarının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘a ilettikleri talepler doğrultusunda TBMM Plan ve Bütçe Alt Komisyonu’nda tasarı değiştirildi. Kamuda, “yeterli nitelik veya sayıda personel olmaması durumunda” asıl işin bir bölümünde de taşeron çalıştırılabilmesine olanak sağlayan madde tasarıdan çıkarıldı. Devlet, taşeron çalıştırılacak branşları belirlerken de yargı içtihatlarına uymak zorunda olacak.
Tasarının 1. maddesi metinden bütünüyle çıkarıldı. Buna göre; 4857 Sayılı Kanun’un 2. maddesindeki 8, 9 ve 10. fıkra hükümleri mevcut haliyle korundu. 8. fıkra değiştirilerek; muvazaa iddiası ve muvazaalı olarak çalıştırılan alt işveren işçilerinin başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılması kuralı ortadan kaldırılıyordu. Hükümlerin mevcut haliyle korunmasıyla muvazaanın tespiti halinde taşeron işçilerinin başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılacak.
4 ayda bitecek
10. maddenin değiştirilmesiyle işçilere muvazaa ile ilgili kapatılan dava yolu yeniden açıldı.
Buna göre; asıl işin bir bölümünü ve tamamında iş alan alt işveren, kendi işyerinin tescili için asıl işverenden aldığı yazılı alt işverenlik sözleşmesi ve gerekli belgelerle bildirimde bulunmakla yükümlü olacak.
Rapora karşı tebliğden itibaren 30 işgünü içinde işverenler mahkemeye itiraz edebilecek.
Dava seri muhakeme usulüne göre 4 ayda sonuçlandırılacak. Mahkemece verilen kararın temyizi halinde Yargıtay, 6 ayda kesin karar verecek.
İtiraz etmeyene ceza
İtiraz veya diğer kanun yollarına başvurmayan kişilere ise kıdem tazminatından maaşlarına kadar aylıklarının iki katı tutarında idari para cezası uygulanacak. Kamuda çalışan taşeron işçilerin asıl işçilerle aynı işi yaptıkları iddiasıyla açtıkları muvazaa davaları, çoğunlukla işçiler lehine sonuçlanıyor. Böylece alt işverenin işçileri en başından itibaren asıl işverenin işçileri sayılıyor.
Cnnturk.com