Zonguldak’ta 17 Mayıs 2010'da 30 madencinin öldüğü grizu patlamasının davasında 5. bilirkişi raporu tamamlandı. Bilirkişi raporunda, kazanın bir 'iş kazası' olarak tanımlanması ve “öngörülebilir-önlenebilir” olduğu vurgulandı. Rapor bu nedenlerle kaçınılmazlık unsurunun bulunmadığını açıkladı.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından seçilen bilirkişi heyeti raporunu tamamlayarak Zonguldak Başsavcılığı’na sundu. Raporda, taşeron firma Yapı-Tek'in ortağı Halim Köse'nin 'asli’ derecede kusurlu olduğu, dönemin TTK Karadon Müessese Müdürü İsmail Güner 'tali’ derecede kusurlu bulunduğu ifade edildi.
TTK ve taşeron firma arasında “organizasyondan kaynaklanan hatalar” olduğu savunulurken raporda, tutuksuz yargılanan diğer 26 sanık ise olayla ilgili kusursuz bulundu. Raporda bu durum şu şekilde açıklandı: “Kaza olayında alt işveren ve asil işveren arasında organizasyondan kaynaklanan hatalar bulunmaktadır. Asıl işveren ve alt işveren arasında yapılan yazışmalardan, dosyada yer alan ifadelerden ve dosya genelinde yapılan incelemelerden sorumluluk, yetki iş tanımı anlamında bir belirsizlik ve kargaşa bulunduğu saptanmıştır. Yeraltı koşulları, özellikle Zonguldak kömür havzası bölgede kendisine has nitelikler taşımaktadır. Bu tür koşullar altında çalışmalar ise olayda olduğu gibi işleyişte aksaklıklar olmaktadır. Ancak bu hizmet kusurlarını tek bir kişide somutlaştırmak ise mümkün değildir. Sistem birbiri ile iç içe geçmiş, sorumluluk ve yetki anlamında uygulamada zorluklar olduğu için diğer 26 sanık kusurlu değildir.”
Raporda, göz göre göre gelen iş cinayeti ise öyle aktarıldı: “Metan gazının yüzde 1.5’i geçmesine rağmen kesicilerin enerjiyi kesmediği ve gaz ölçümlerinin firma tarafından düzenli olarak kayıt altına alınmadığı, yine firma tarafından - 540 kotunda çalışan işçilere yeterli sayıda CO veya ferdi kurtarıcı maske verilmediği, maskelerin kullanımı konusunda eğitim ve denetimlerin yapılmadığı saptanmıştır.”
Rapor bilinen iş cinayetini teyit ederken, sorumluların kusurunu görmeyerek, taşeron ile ana firma arasında kargaşa ve organizasyon eksikliği” tespiti ise iş cinayetinin sorumlusu patronlara mazaret üretmektedir. Önlenebilir bir “iş kazası” için gerekli önlemleri almayan, taşeron firmayı denetlemeyen işçilerin çalışma koşullarını denetlemeyen ana firma da en az taşeron patronu kadar sorumludur.
