Çocuk emeği sömürüsü can aldı. Adana’da başından ağır yaralı olarak hastaneye getirilip “trafik kazası geçirdiği” söylenen 13 yaşındaki çocuğun iş cinayeti kurbanı olduğu anlaşıldı. Okul çıkışı haftalık 100 lira karşılığı çalışan ve işyerinde başını prese kaptırdığı belirtilen Ahmet Yıldız hayatını kaybetti.
Ahmet Yıldız’ı başından ağır yaralı olarak Adana Devlet Hastanesi’ne getiren iki kişi, küçük çocuğa araba çarptığını söyledi. Hemen tedaviye alınan çocuk müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Doktorlar küçük çocuğun başında ezilmeye bağlı yaralanma olduğunu belirlerken, bunun trafik kazasında meydana gelemeyeceğni belirterek polise başvurdular. Doktorların başvurusunun ardından çocuğu hastaneye getirenlerin de ifadesi alındı. Yapılan soruşturmada Yıldız’ın, bir plastik fabrikasında pres makinesinde başının sıkışması sonucu yaralandığı tespit edildi. İşyeri sahibi Ali K. gözaltına alındı.
Ahmet Yıldız’ın ağabeyi Tahir Yıldız, Şehit Öğretmen Sait Korkmaz İlköğretim Okulu 7. sınıf öğrencisi olan kardeşinin iki ay önce bu işyerinde haftalık 100 lira karşılığında çalışmaya başladığını anlattı. Yıldız, “Biz Ahmet’in çay getirip, ortalığı temizlediğini sanıyorduk. Demek ki onu pres makinesinin başına da geçirmişler” dedi. Yıldız, sabah okula giden kardeşinin öğleden sonra çalışarak okul masraflarını çıkardığını sözlerine ekledi. Ahmet Yıldız’ın seyyar satıcı baba Mustafa Yıldız’ın yedi çocuğunun en küçüğü olduğu öğrenildi.
Devrimci Liseliler Birliği'nden açıklama
Devrimci Liseliler Birliği (DLB), yaptığı yazılı açıklama ile Yıldız katledilmesinin sorumlusunun sömürü düzeni olduğunu belirtti. DLB'nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
"Fabrikalarda, atölyelerde, tersanelerde öbek öbek öğütülen işçi ailelerimiz 'bizlerin geleceği' için her türlü aşağılanmaya, ağır çalışma koşullarına, kölece yaşama boyun eğmeye devam ededursun, onların çocukları olan bizler de kapitalizmin dişlileri arasında eziliyor yaşam ve şansı bulamıyoruz.
Kayıt parasını ödeyemediğimiz için okula alınmayan, türlü isimler altında istenilen paraları vermediğimiz için sınıf içerisinde aşağılanan ve okulun en temel hizmetlerinden yararlanma hakkımız dahi elimizden çalınan bizler Ahmet Yıldız örneğinde olduğu gibi paralı eğitim sisteminin kurbanı oluyoruz.
Ahmet Yıldız, okul sonrası gittiği işyerinde iş cinayetine kurban giderken, sermaye devleti 4+4+4 piyasacı-gerici eğitim modeliyle eğitim sistemi içerisinde öğrencileri işçileştirmekte ve ucuz iş gücü kaynağı olarak patronlara sunmaktadır. Çocuk işçiliği yaygınlaştıracak olan 4+4+4 eğitim modeli iş kazalarına, iş cinayetlerine davetiye çıkarmaktadır.
Öyleyse canımıza kasteden, bizleri küçük yaşlardan itibaren sömürü ilişkilerine tabii tutan 4+4+4 eğitim sistemine, bizlerin okul bahçelerinden fabrika kapılarına gitmesine neden olan paralı eğitime karşı mücadele etmek gerekir.
Eşitsiz ve paralı eğitim sistemine karşı mücadele etmek Ahmet Yıldız'ın bizlere çok acı ve çarpıcı bir şekilde gösterdiği gibi yaşam hakkımızı savunmaktır, geleceğimizi savunmaktır."